KUR’ANI KERİM VE SÜNNETTE NAMAZ

KUR’ANI KERİM VE SÜNNETTE NAMAZ

Kur’ân-ı Kerîm’de mutlak biçimde namaz emrine defalarca yer verildiği gibi bazı âyetlerde çeşitli üslûplarla namazın önemine işaret edilerek namaz kılanlardan övgü ile söz edilmiş,namazı ciddiye almayıp özünden uzaklaşanlar yerilmiştir. Birçok âyette “salât” ile birlikte “ikāme” kelimesi ve türevleri kullanılarak namazın vaktinde eksiksiz bir biçimde ve devamlı olarak kılınması gereğine dikkat çekilmiştir.

KUR’ANI KERİM VE SÜNNETTE NAMAZ

Bir âyette namazın müminler için vakitleri belli bir farîza olduğu belirtilmiş, kılınacağı vakitlere de Kur’an’ın kendine özgü üslûbu içinde veya işaret yoluyla değinilmiştir. Meselâ sabah ve yatsı namazları ismen zikredilirken diğer vakit namazlarına işaretlerde bulunulmuştur. Tefsir kaynaklarında Rûm sûresinin 17 ve 18. âyetlerinde “akşam vaktine eriştiğinizde” ifadesinin akşam ve yatsı namazlarına, “sabah kalktığınızda” ifadesinin sabah namazına, “akşam üstü” ifadesinin ikindi namazına, “öğle vaktine ulaştığınızda” ifadesinin de öğle namazına işaret ettiği; ayrıca namazın farz kılındığı miraç olayının ardından inen İsrâ sûresinin 78. âyetinde geçen “dülûkü’ş-şems”in öğle ve ikindiyi, “gasaku’l-leyl”in akşam ve yatsıyı, “kur’ânü’l-fecr”in sabah namazını ifade ettiği belirtilmektedir.

KUR’ANI KERİM VE SÜNNETTE NAMAZ

Bu iki âyetin dışında; “Gündüzün iki tarafında ve gecenin -gündüze- yakın saatlerinde namaz kıl” meâlindeki âyette (Hûd 11/114) gündüzün iki tarafında kılınması emredilen namazlardan biri sabah namazı, diğeri ise güneş batmadan önceki kısım olarak alındığında öğle ve ikindi, battıktan sonraki taraf olarak alındığında akşam ve yatsı olarak yorumlanmıştır.

KUR’ANI KERİM VE SÜNNETTE NAMAZ