HZ. MUHAMMED’İN PEYGAMBER OLUŞU
Tek bir tanrı, yaratıcı olduğunu düşünen Hz. Muhammed , zaman zaman Mekke yakınlarındaki Hira Mağarasına giderek, burada düşünceleriyle baş başa kalmıştır. Orada Allah’ın kudretini ve azametini düşünüp ibadet yapıyordu. Burada Allah tarafından kendisine verilecek olan büyük göreve hazırlanmış oluyordu. 610 yılının Ramazan ayının 27. gecesi bir sesin kendisini adıyla çağırdığını işitti. Etrafına baktığı halde kimseyi göremedi. Etrafı nurla kaplanmıştı. Bu sırada kendisi de bayılmıştı. Kendine geldiğinde karşısında Cebrail’i gördü. Cebrail ona:
“OKU!” diye seslendi.
HZ. MUHAMMED’İN PEYGAMBER OLUŞU
“Ben okuma bilmem.” Dese de Cebrail üç kez “Oku!” dedikten sonra Hz. Muhammed “Alak” suresinin beş ayetini okudu. Cebrail’in ardından bu ayetleri tekrarlayan Hz. Muhammed heyecanla evine gitmek üzere yola çıktı. Yolda Cebrail ona : “Ya Muhammed, sen Allah’ın elçisisin, Ben de Cibril’im” dedi.
İlk vahiyden sonra bir müddet herhangi bir şey olmadı. Hz. Muhammed yine Hira dağından ibadetten dönerken daha önce gördüğü Cebrail’i gördü. Korkuyla evine doğru gitti. Evine vardığında Cebrail kendisine “Müddessir” suresinin ilk ayetlerini getirdi:
“Ey örtüsüne bürünmüş kalk insanları azap ile korkut. Rabbin adını yücelt. Elbiseni temiz tutarak kötü şeyleri terk et.”
İlk gelen vahiy ile Hz. Muhammed peygamber olmuş ve başkalarına dini tebliğ etmek için görevlendirilmemişti ama bu gelen ikinci vahiy ile hak dini tebliğ etmek için görevlendirilmiş oldu.